3 Ocak 2017’de piyasaya sürülen oyunda İngilizce’ye arayüz, seslendirme ve alt yazı desteği sağlanırken Türkçe veya herhangi bir başka dile destek sağlanmıyor. Bu oyunu oynayabilmeniz için The Binding of Isaac: Afterbirth oyununun Steam sürümüne sahip olmanız gerektiğini hemen hatırlatayım.
Aynı zamanda bu eklentiyi tek başına satın alamıyorsunuz çünkü Afterbith adlı DLC’ye gelen bir eklenti.. Hali hazırda bu DLC ücretsiz olsa da mutlaka The Binding of Isaac: Rebirth Complete Bundle paketini satın almanız gerekiyor ve bu paket ise 3 oyun içeriyor. Bu paketin fiyatı da 61 TL..
Afterbirth+ için sürüyle olumsuz yorum yapan var ama bu DLC’de anlamadıkları nokta var. Afterbirth+, Afterbirth gibi ana oyuna gelen bir DLC değil. DLC’ye gelen bir ‘eklenti’. Zaten içeriklerin az olunacağı biliniyordu. Blogu takip edenlerin de anlayacağı üzere Afterbirth+, kendi başına Flash oyun yaparken birden indie fenomeni oluşturan bir yapımcının oyunu mod yapımcılarına devretmesidir. 5 senelik The Binding of Isaac macerasına gelen son DLC’dir. O kadar çok yorum okudum ki oyunu oynamadan önce; eğer oyun hakkında hiçbir bilgim olmasaydı oyunu asla satın almazdım.
Evet Antibirth gibi modları ücretsiz indirerek Afterbirth+’dan daha fazla içeriğe sahip olabilirsiniz ama bu DLC’de gelen mod toollarla onlarca Antibirth’ün yapılacağını unutmayın. Ama doğruya doğru yeni gelen bosslar aşırı zor. Bu da kimisine göre oyunu keyifli hale getirirken kimisine göre ise çileli bir oyuna dönüştürüyor. Şu da bir gerçek ki: Hiçbir oyunun kolay olmasını istemeyiz.. (ya da bilemedim şimdi sadece ben de öyle düşünüyor olabilirim.)
Öncelikle sıkça sorulan soruları cevaplayayım;
Şimdi, bu BÜYÜK bir DLC mi?
Hayır, uzun bir DLC değil.
Bir önceki DLC’den sonra daha iyi olur mu?
Hayır, belki evet. Bu tamamen göreceli bir karar olacaktır.
Fan yapımı olan bu DLC, Antibirth’den daha mı iyi?
Bana kalırsa hayır.
Ancak oyunu tamamen oynanamayan birisinin ve oyunun adını sonsuza dek mahveden, utanç verici bir DLC midir?
Hayır, kesinlikle değil.
Genel olarak çok iyi olmasa da “OK” diyebileceğimiz bir DLC olmuş. Bu DLC ilk çıktığında gerçekten berbattı. Daha sonra gelen bir güncelleme ile iyi bir hale kavuştu ve şuanda da öyle..
Düşmanlara gelince, bu DLC’de özel bir özelliğe sahip değiller. Çoğu düşman, sadece bir takım saldırılara maruz kalan düşmanlardır, bu yüzden ‘yeni canavarlara’ odaklanmaya çalışacağım. Stoney biraz ilginç olsa da, ilginç bir konsepttir. Ve Portallar … Onları ‘düşmanlar’ olarak gösterebilir miyim bilmiyorum, ancak başlangıçta tam bir kabustu. Fakat şimdi belirli sayıda düşman ürettikten sonra ortadan kayboldukları için, fazla önemsenecek bir karakter değiller. Big Horn, kesinlikle zorlu bir boss. Oyunun diğer sürümlerine kıyasla en zor bossun bu DLC vasıtasıyla oyuna eklendiğini belirsem yanlış olmayacaktır.