Kona – Oyun İncelemesi

17 Mart 2017’de çıkışını gerçekleştiren oyunda, İngilizce ve Fransızca’ya arayüz, seslendirme ve alt yazı olarak tam destek sağlanırken, İtalyanca, Almanca ve İspanyolca’ya da arayüz ve alt yazı desteği sağlanıyor. Türkçe ise oyunda maalesef desteklenmiyor.

Oyunun gerçekten iyi olduğunu hemen başında söylemeliyim. Hatta sahip olduğunuz İngilizcenin yeterli olduğunu düşünüyorsanız hiç durmadan şimdi alın. Oyunda, olaylar oldukça iyi temellere oturtulmuş ve birbirleriyle bağlı bir biçimde önümüze sunuluyor. Oyunda, 1970’li yılların Kuzey Kanada’sında dedektif olarak görev yapıyoruz. Sherlock Holmes tarzı oyunları sevenler için de önerebileceğim bu oyunda, oalyların ne kadar güzel bağlandığını sonunda görecek ve şok olacaksınız desem yeridir.

Oyunda bulunan grafikler ve araba sürme mekanikleri eğlenceli bir şekilde gözümüze çarpıyor. Oyunun kısa olduğunu da belirtmeliyim. Hatta o yüzden sonda şok olabilirsiniz. Çünkü bir ateşin alevlendiği anda sönmesi insana kısa süreli bir şok geçirtir. Hemen hemen 5-6 saatte başından kalkmayarak bitirebilirsiniz oyunu. Fiyatına değer mi değmez mi ona bütçenize göre karar verebilirsiniz. (An itibari ile 31 TL)

Onun haricinde benzer dedektiflik oyunları gibi bu oyunda açık dünya bulunmuyor. Kendine ait bir hikayesi var. Bittiğinde içimin garip olduğu belki de tek oyun diyebilirim. Özellikle son güncellemesiyle, oyun mükemmele yaklaştı. Gerek müziklendirme, gerek seslendirme, atmosferi çok iyi oyuncuya yansıtıyor. Bu tarz oyunları sevenler ve denemek isteyenler, bu oyunu mutlaka oynamalı.

Senaryo sarıyor, etraftan araç gereç toplama ve akabinde bir şey üretme veya tamir etme daha çok sarıyor. Atmosfer ve fps sizi oyunda olduğunuza inandırıyor. Gizemler ve karakterin verdiği bilgiler ışığında ilerlerken zamanın nasıl geçtiğinden haberiniz olmayacak zaten bir bakacaksınız oyun tamamlanmış.

Tüm özelliklerini genel olarak ele aldığımızda, türünde lider olabilecek bir oyun diyebiliriz. Kontroller son derece sade ve gereksiz tuş kombinasyonları içermiyor. Canlandırdığımız Özel Dedektif Bölgede faaliyet gösteren maden işletmesinin sahibi tarafından davet ediliyor ve oyuna dahil oluyoruz. Fakat buluşma yeri olarak belirlenen Market/Benzinliğe ulaştığımızda Bizi çağıran Mr.Hamilton’ın orada olmadığını öğreniyoruz. Üstelik bu yerin sahibine geleceğimizi belirten bir not bıraktığını görüyoruz. Çevrede konuşabileceğimiz hiç kimse yok adeta kasaba terk edilmiş gibi.

Spoiler olmaması adına daha fazla detay vermekten kaçınıyorum. Oynanış mantığına göz atarsak alışık olduğumuz hayatta kalma seviyesinden daha aşağıda ve sadece soğukla mücadele ettiğimiz bir ortam var.