Dear Esther: Landmark Edition – Oyun Performansı – Oyun Özellikleri – İnceleme

Dear Esther: Landmark Edition – Oyun Performansı – Oyun Özellikleri – İnceleme

0
238
Dear Esther: Landmark Edition – Oyun Performansı – Oyun Özellikleri – İnceleme 1

14 Şubat 017’de çıkışını gerçekleştiren oyunda, İngilizce’ye arayüz, seslendirme ve alt yazı olarak tam destek sağlanırken, Fransızca, Almanca, İspanyolca ve Rusça’ya arayüz ve alt yazı desteği sağlanıyor. Türkçe ise oyunda maalesef desteklenmeyen diller arasında yer alıyor.

Sevgili Esther, bir gün bu incelemeyi okursan belirtmek istediğim birkaç nokta var. Tüm video oyunların sanat eseri gibi çalışıyor. Bu oyunun da etkili bir yürüyüş simülatörü. Oldukça güzel, ama yine de yürüyüş simülatörü.

Evet, bu bölümde Esther’e seslenişimin sonuna geldik. Dear Esther adlı oyunun, bir oyun olup olmadı kavramı onun yayınlamasından itibaren tartışma konusu olarak süregelmiştir. Birçok kişi bu oyunu sadece oyunsuz bir yürüyüş simülatörü olarak görüyor ancak oyunda kendi başımıza oynasak da bu pek böyle gözükmüyor. Güzel tasarlanmış ortamları keşfederken, oyun boyunca ilerledikçe, öyküyü, bu fikirleri güçlendirmek için ortamın kullanıldığı anlatıdan inşa ederek fikirlerinizi tamamlıyorsunuz.

Oyun hikayesi ilahi anlatım yoluyla anlatılıyor. Etkileşime girecek hiçbir karakter yok, okumak için bir edebiyat yok … yolunuz boyunca yürüyorsunuz ve hayatının bir kısmı hakkında konuştuğu gibi anlatıcının sesi (muhtemelen kendiniz de) dinliyorsunuz.

Hikayedeki sorun, onu takip etmek son derece zorlanacak olmanız. Belki de çevre tarafından dikkatim dağılmış olabilir belki de oyunun hikayesi, benim dikkatimi çekme odağından yoksun.

Oyunda, özellikle bu yaşlı bir oyun için nefes kesen güzelliğe sahip birçok nokta var. Flip tarafında, bu oyunda mülayim ve ilgi çekmeyen birçok nokta var. Bence üçüncü bölümde en büyüleyici sahne bulunuyordu. Şimdi tabii ki spoiler verip bu sahneyi anlatmayacağım.

Dalgalanma ve kekeme son derece sinir bozucu. Ben yürürken oyunda birkaç saniyede bir kareler atlanıyor. Grafik ayarları, nelerin değiştirilebileceği konusunda sınırlıdır, bu yüzden düzeltme yapılmadığı için uğraşmak zorunda kaldım. Oyunda tekrar oynanabilirlik olmaması ve farklı senaryolar olmaması da oyunun başka bir eksisi olarak göze çarpıyor.

Bu oyundaki müzik, şüphesiz bana göre en keyif verici noktaydı. Şarkıyı, oyundaki diğer herhangi bir şeyden daha fazla önemsiyordum (hikayeyi kavrayabilme becerimime kesinlikle yardımcı olmadı).

Genellikle bir oyundaki müziği kapatıyorum, çünkü müziğe çok kolay girmiş ve oyunun geri kalan kısmına ilgi duymuyorum. Ne yazık ki, burada bir seçenek yoktu.

Sıkıcıydı. Tabii, grafikler güzeldi ve soundtrack sağlamdı, ancak genel olarak oyun ilgisizdi. Pokemon GO ile arasında bir şey vardı, sanırım.

Bu oyunda, oyun oynamayı beklemeyin. Sadece sizi sürdüğü yolculuğun tadını çıkarın.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY