13 Ocak 2017’de çıkışını gerçekleştiren oyunda, İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca, İspanyolca ve Rusça dillerine arayüz ve alt yazı desteği sağlanırken Türkçe dili maalesef oyunda desteklenmiyor.
Rise & Shine hakkındaki bu incelemeyi yazarken, dürüst olacağıma emin olabilirsiniz. Bir yandan, eğlenceli tonlarca oynayabilecek benzersiz bir hikayeyle muhteşem bir oyunken bir yandan da vur-at-kaç kontrolleri ve eğlenceden sinir bozuculuğa doğru giden tekrar, çok sık gelen bir zorluk seviyesi oyunda bizi karşılıyor.
Rise & Shine, klasik video oyunlarının yaşadığı Gamearth’te oyun başlıyor. Çok ekranlı Wreck-It Ralph vibe, her ekranın şakalar ve gizli oyun referanslarıyla dolu olduğunu söyleyebiliriz. Ne yazık ki, gezegeniniz olan Nexgen, kötü Space Grunts tarafından saldırı altındadır.
Grunts saldırıya geçtiğinde ve Gamearth, Legendary Warrior kahramanı da dahil olmak üzere herkesi öldürdüğünde, kahramanımız ölmekte olan nefesiyle Rise’ye Shine adlı enerjik bir silah verir; onun bu silahı sonsuz yeniden doğuş ve Kötü Space Grunts yenmek için onu aramasında yardımcı olacak yetenekleri bize kazandıracaktır.
Alışveriş merkezinden, Rise & Shine’nın en güçlü varlığı olan muhteşem yemyeşil peyzajlara çıktım. Oyun, görsel olarak çarpıcıdır; renk ve video oyunları referanslarıyla yoğun elle çizilmiş arka planlar olarak görünen şeyler. Sürekli çekim yapmak isteyebileceğiniz bir oyun Rise & Shine, çünkü gerçekten güzel bir animasyona ve tasarıma sahip. Ardından oyun dünyasına 10 metre hızla başladım ve gizli bir mayınla vahşice patladım. Vücudum kan sıçramasıyla patlarken ve genelde sonsuza kadar bir sürü gibi görünen şeylerin başında öldüm.
Karakterim bir sürü piksel halinde hayata döndü ve tekrar denedim. Madenlere yaklaştım, fark ettim ki başımdan biraz daha yüksekte bir yer patladı, oradan çıkan yaratıkları vurmaya çalışıyordum. Ne yazık ki, analoğum, uçan madeni vurmak için silahımı doğru açıya getirmiyordu, neredeyse sadece bir silahın vurabileceği 16 açıyla, analog çubuğunda deneyebileceğim tüm açıları kullanarak bu yaratıkları vurmaya çalıştım.
Nihayet mayınları geçtim, yol boyunca silahlarımın güçlerini topladım. Uzaktan kumanda kurşunlarının kontrolü neredeyse imkânsızdı. Düzenli elektrikten patlamalı mermilere savaşta geçiş yapmak son derece zordu.
Sonunda, Steam’de bu oyunun klavye ve fare ile oynatılmasının çok daha kolay olduğunu söyleyen bir yazı okudum ve gamepadimi bir kenara koydum. Sonunda istediğim her açıdan ateş edebilirim. Kılavuz mermiler sonsuza kadar kolaylaştı. Bu kılavuz mermilerin, bize yardımcı olmadığı tek şey ise bosslar olacaktı.
Rise & Shine’ın çoğunluğu oldukça kolaydı. Oyundaki her sahne bölümlere bölünmüş ve her bölümü geçmek nadiren çok zordu. Bölümü geçebilmeniz için birkaç sefer denemeniz gerekebiliyor.
Savaş ayrıca silah modları arasında sıkça geçiş yapmamı zorunlu kıldı; saldırıların sayısı ve sıklığı nedeniyle çok zorlandım. WASD kullanarak hareket etmeye çalışmak, E ile madde işareti türlerini değiştirmek ve Q ile kurşun değiştiricileri değiştirmek, R ile yeniden yüklemek, Ctrl ile fırlatıp tutmak ve bir fare düğmesini tutmak ve saniyeler içinde saniye süren ateşler yapmak başka türlü imkansızdı. Analog ile daha kolay olurdu, ancak hedeflemek imkansız olurdu. Korkunç bir deneyim oldu diyebilirim.