15 Kasım 2016’da çıkışını gerçekleştiren oyunu, 17 Ocak 2017’de gelen güncelleme ile keşfederek oynamaya başladım. Oyunda İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Almanca ve İspanyolca’ya arayüz ve alt yazı desteği verilirken Türkçe desteklenmiyor.
Eğer Ittle Dew’in ilk oyununu oynadıysanız bu oyunu mutlaka oynamanız gerektiğini belirteyim. Oyunda bulunan savaş mantığı, kesinlikle ilk oyundan daha kötü hazırlanmış. Yani oyun amacından biraz sarparak sanki dramatik bir oyun tarzına geçiş yapılmaya çalışılmış. Bazı dövüş senaryoları oldukça eğlenceli olsa da hepsi için bunu söylemek yanlış olur.
Yapbozlar ve tasarımlara bakarsak, Hyrule ile karşılaştırılabilir bir harita var hatta ondan daha üstün bir içeriğe sahip. Oyun içerisindeki müzikler de oldukça genişletilmiş ve hepsi de ilgi çekici. Oyunu yaklaşık 20 saat civarı oynadım ve sanırım oyunda 25-30 adet müzik var.
Yine ilk oyunla karşılaştırmamız gerekirse kontrollerin çok daha iyi olduğunu söyleyebilirim, eğer yabancı diliniz iyiyse oyunu oynarken kahkaha atabilirsiniz çünkü bolca komik diyalog bulunuyor. İlk oyunda da bu tarz diyaloglar bulunsa da bu oyunda iyice abartılmış ve en üst seviyeye getirilmiş. Ancak bu abartı, bize iyi yönde yansıyor.
Zindanlar, temel ekipmanlarla geçilebilecek şekilde tasarlandığı için topladığımız ek ögeleri boşa harcamayarak bulmacaları daha kolay yapıyor ya da atlamaya olanak sağlıyor. Bunu olumsuz olarak da görebilirsiniz, eğer bir bulmaca manyağı iseniz..
Zorluk, geniş bir yelpazeye yayılmış ve harita üzerinde yapabileceğiniz birçok şey var. Görevlerin sırası da, zindanları tamamlama sıranız da tamamen keyfinize kalmış. Oyunun basit tasarıma sahip olması sizi grafiklere değil de oyunun hikayesine odaklandırıyor ki bu bana göre gayet önemli bir şey. Oyunun diğer bulmaca oyunlarından elle tutulacak bir farkı olduğunu söylemek de doğru olmaz. Yine de kendine has özellikleri var diyebiliriz.
Oyun klişe ve olağanüstülüklerle dolu. Genel olarak, karakterlerin kişilikleri ilk oyunda olduğu kadar gerçekçi değil. Oyun içerisinde yapılan hamlelere bana kalırsa vermesi gerekenden daha az tepki veren bir yapay zeka sistemi geliştirilmiş. Toplamda 12 ayrı boss ile savaşıyorsunuz fakat oyunda 6 boss bulunuyor. Yani her bossu birden fazla kez görmeniz mümkün oluyor. Oyunda sadece 6 boss olması ve bossların tekrar karşınıza çıkması oyunun eksi yanlarından birisi. 6 yeni boss eklemek o kadar da zor olamazdı herhalde.
Haritanın büyük olmasıyla oyundaki sırlar dört bir yana dağılmış diyebiliriz. Zindanlar birbirine benzese de hepsinin farklı özellikleri var. Oyuna genel olarak bakarsak, zaten bu yazıyı okuyorsanız ya bulmaca oyunlarına ilginiz vardır ya da bu oyunu oynayacaksınız fakat nasıl olduğunu kabaca öğrenmek istiyorsunuzdur. Eğer ilk oyunu oynadıysanız ve beğendiyseniz, bu oyunu düşünmeden oynamanız gerektiğini öneriyorum. Onun haricinde bu tarz oyunları seviyorsanız yine size önerebileceğim oyunlardan biri olacak. Her anlamda ortalamanın üstünde bir oyun.