12 Ocak 2017’de çıkışını gerçekleştiren oyunda; İngilizce, Basitleştirilmiş Çince ve Geleneksel Çince dillerine arayüz ve alt yazı desteği verilirken Türkçe maalesef oyunda desteklenmiyor.
Oyunu çıkar çıkmaz aldım ve yaklaşık 6 saat sonunda bitirdim. Merakla beklediğim bir oyun olduğu için çok hızlı bir şekilde bitirmiş olabilirim. Oyun, tıklayarak ilerlediğiniz (Yalnızca mouse ile) bir korku-vahşet oyunu. Tayvan ve Doğu Asya kültürlerinden ögeler barındırıyor ve oyunun giriş ekranında size bir uyarı çıkıyor: ” UYARI: Oyunda bolca gore ve vahşet sahneleri vardır, kalp rahatsızlığı bulunanlar için sakıncalıdır”
Detention, deneysel işlere ilgisi olan oyunculara tavsiye edebileceğim bir oyun. Az sayıda ve zorlamayan bulmacalar oyunun ömrünü kısaltıyor. Detaylı inceleyerek, detaylara takılmadan belki benim süremin yarısında bile oyunu bitirebilirsiniz. Grafik ve animasyon kalitesi olarak pek bir beklentiniz olmasın. Buna karşın müzikler ve atmosferi geren ses efektleri oldukça başarılı. Hikayesi ise oyunun en güçlü yanı, oldukça etkileyici ve yer yer rahatsız edici bir konusu var.
Fang’e adeta kendi kızım, kardeşim gibi sarılmak istedim. Onun acısına ortak olmak ve yaşadığı korkunç olayları unutmasını sağlamak istedim. Önündeki karanlık gelecekten neden ölesiye korkmakta olduğunu, acı dolu hayatını kendi gözlerimle tecrübe edince anladım. Bu konuya daha fazla değinip heyecanı kaçırmak istemiyorum. Detention, on zamanlarda oynadığım en sağlam korku oyunlarından birisi olarak oyun koleksiyonumda yerini aldı. Hatta korku oyunu olması bir yana, çok iyi dramatik bir yapım olarak beni etkiledi ve beni büyük oranda şaşırttı. Oyunun kısa olması -ki ben 6 saatte oyunun altında girip üstünden çıktım- belki bazı oyuncular için bir eksi olabilir ancak oynadıktan sonra bu sürenin aslında ne kadar dolu dolu geçtiğini anlıyor ve ‘iyi ki de oynamışım’ diyorsunuz.
Kırmızı mumların bir hayalet gibi titreşmesi hapis yatan pirinç kasesini, siyasi muhaliflerin cesetleri hâlâ içeride sıkışan mahpus hücrelerinin sıralarını, bir fener türünün uzun dili, kahramanın boynundan sadece birkaç santim uzaklaşarak sallıyor Nefesini biraz fazla uzun süre tutan karakterimiz.. Bunun gibi ayrıntılar oyunun atmosferi dehşetini aklıma sokuyor. Sadece o değil, doğaüstü uğursuzluğun oyunda adı geçen hukukun, hayat ile nasıl kombin edildiğini ve uygulandığı zaman hangi sonuçlarla karşılaşılabileceğini görüyorsunuz. Oyun sizi adeta o dönem ki paranoyaklığa ortak ediyor ve o dönemi yaşatıyor. Ufak bir araştırma ile (Vikipedi sayesinde), o zamanlar Tayvan’ın 38 yıl sıkıyönetim altında olduğunu, size herhangi bir yerin herhangi bir yerinin sıkıyönetim ilan edildiği en uzun sürelerden birisi olduğunu da öğrenmiş oldum.
Tüylerinizi diken diken eden saatlerden sonra ah be Ray, diyorsunuz oyunu bitirince. Durmadan üzerinize salınan jumpscarelerden yoksun ancak o karanlık ve rahatsız edici atmosferi ile hem oyunu bırakamıyor hemde oynamaya çekiniyorsunuz. Anlatılan hikaye o kadar güzel ki spoiler vermeden bahsedemem sanırım. Verdiğiniz paraya ve harcadığınız zamana kesinlikle değen bir oyun.